top of page

Yapay Zeka Bilinci ve Şirket Stratejisi

Güncelleme tarihi: 6 gün önce

Günümüz iş dünyasında yapay zeka (YZ), şirketler için kaçınılmaz bir gerçeklik haline gelmiştir. Teknoloji liderleri, YZ’nin etkisini elektriğin icadıyla veya ateşin keşfiyle kıyaslayacak kadar önemli görüyorlar. Örneğin, Google CEO’su Sundar Pichai, “Yapay zekâ muhtemelen insanlığın üzerinde çalıştığı en önemli şey – elektriğin veya ateşin keşfinden bile daha derin bir şey” diyerek bu teknolojinin dönüştürücü gücünü vurgulamıştır.


Bu denli büyük bir potansiyele sahip YZ karşısında şirketlerin bilinçli bir stratejiyle hareket etmeleri, rekabet avantajı elde etmeleri açısından kritik önem taşıyor. Bu kapsamlı değerlendirmede, YZ’nin ne olduğu ve yaygınlaşma düzeyi, şirketlerin YZ’ye bakış açılarındaki yaygın yanılgılar, YZ’nin sunduğu fırsatlar ve yarattığı endişeler ile başarılı bir yapay zekâ stratejisinin bileşenleri ele alınmaktadır. Ayrıca sektör liderlerinin görüşleri, güncel istatistikler ve örnek vakalarla konu zenginleştirilecektir.



Blog yazısının özetine aşağıdaki video podcast sayfasından ulaşabilirsiniz.




Yapay Zeka Nedir ve Günümüzdeki Yaygınlığı


Basit bir ifadeyle yapay zeka, makinelerin tıpkı insanlar gibi düşünmesi, öğrenmesi ve karar vermesi” için kullanılan teknolojiler bütünüdür. Bir başka deyişle, bilgisayar sistemlerinin insan zekasını taklit ederek öğrenme, akıl yürütme, problem çözme gibi görevleri gerçekleştirebilme yeteneğidir. YZ uygulamaları, metin anlamadan görsel tanımaya, karar destekten öngörü yapmaya kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkar ve esasen insan zekasını destekleyici bir araç olarak değerlendirilmektedir.


Günümüzde YZ’nin yaygınlığı, son birkaç yılda hızlı bir ivme kazanmıştır. Özellikle 2022 sonunda kullanıma sunulan ChatGPT gibi geniş dil modeline dayalı sohbet botları, yapay zekânın benimsenme hızını gözler önüne seren çarpıcı örnekler sundu. ChatGPT, yayına girdikten sadece 5 gün sonra 1 milyon kullanıcıya ulaşarak tarihin en hızlı büyüyen uygulamalarından biri oldu. Karşılaştırmak gerekirse Instagram’ın 1 milyon kullanıcıya ulaşması ~2,5 ay, Netflix’in ise ~3,5 yıl sürmüştü. Bu sıra dışı hız, YZ teknolojilerinin toplum tarafından ne denli hızla benimsendiğinin bir göstergesidir. Günümüzde ChatGPT, dünya çapında aylık 100 milyon aktif kullanıcı barajını da iki ay gibi kısa bir sürede aşmıştır. Halen her gün platform üzerinden 1 milyarı aşkın sorgu işlenmektedir. Bu da saniyede binlerce isteğin yapay zekâ tarafından yanıtlandığı anlamına geliyor. YZ tabanlı uygulamaların kullanımı coğrafi ve demografik olarak da oldukça genişlemiştir. Örneğin, ChatGPT kullanıcılarının yaklaşık %64’ü erkek, %36’sı kadındır ve kullanıcıların %45’ten fazlası 25 yaş altındaki genç nüfustan oluşmaktadır. Bu istatistikler, özellikle genç kesimin yapay zekâ teknolojilerine ne kadar hızlı adapte olduğunu ortaya koymaktadır.


Kaynak: Exploding topics
Kaynak: Exploding topics

Kullanım Profili

Kaynak: Exploding topics
Kaynak: Exploding topics

YZ’nin bireysel düzeydeki bu hızlı yayılımına paralel olarak, şirketler düzeyinde yapay zeka kullanımı da dramatik biçimde artmıştır. Son yıllarda yapılan küresel anketler, şirketlerin büyük çoğunluğunun artık YZ’yi iş süreçlerine entegre ettiğini ortaya koyuyor. McKinsey’nin 2025 raporuna göre dünya genelinde şirketlerin %78’i en az bir iş fonksiyonunda yapay zekâ kullanıyor durumdadır. 2017’de bu oran sadece %20 seviyesindeydi; yani 5-6 yıl gibi kısa bir sürede YZ benimseme oranı katlanarak büyümüştür. Özellikle 2023 itibarıyla üretken yapay zeka alanındaki atılımların etkisiyle, 2020-2022 döneminde bir miktar duraklayan kurumsal YZ yatırımları yeniden hız kazanmıştır.


Şirketlerde YZ kullanım oranlarının yükselişi: 2017’de %20’ler düzeyinde olan bu oran, 2025 itibarıyla yaklaşık %80’e ulaşmıştır. 2018-2019 arasında hızlı bir tırmanış yaşanmış, 2020-2021 döneminde nispeten yatay bir seyir görülse de 2022 sonrasında üretken YZ’nin popülerlik kazanmasıyla benimseme oranı yeniden ivmelenmiştir. Bu trend, yapay zekânın kısa süre içinde niş bir teknolojiden genel iş dünyasının benimsediği ana akım bir araç haline geldiğini ortaya koymaktadır.


Kaynak: Exploding topics
Kaynak: Exploding topics

Şirketlerin Yapay Zekâ Algısı ve Yaygın Yanılgılar


YZ hızla yaygınlaşırken, şirketlerin bu teknolojiye yaklaşımında bazı yanlış algılar ve beklentiler de gözlemlenmektedir. Pek çok şirket, YZ’yi stratejik bir dönüşüm aracı olarak konumlandırmak yerine, ya abartılı bir kurtarıcı olarak görmekte ya da uygulamada hatalı yaklaşımlar benimsemektedir. İşte sık rastlanan bazı yanılgılar:


  • “Sihirli Değnek” Yanılgısı: 

Bazı yöneticiler, yapay zekanın şirketin tüm sorunlarını sihirli bir değnek değmişçesine çözeceğine inanıyor. Oysa bu her derde deva, mucizevi bir araç algısı son derece yanıltıcıdır. Yapay zeka elbette çok güçlü bir teknolojidir ancak doğru şekilde ele alınmadığında mucize yaratmayacağı bilinmelidir.


  • Veri Odaklılık Eksikliği: 

YZ’nin başarısının temelinde veri yatar. “Veri kalitesi kötü ise, sonuç da kötü olur” prensibi yapay zeka için birebir geçerlidir. Ne var ki birçok şirket, YZ projelerine girişirken ellerindeki verinin kalitesine ve düzenine yeterince odaklanmıyor. Bu durum, yapay zekadan beklenen faydanın alınamamasının en önemli sebeplerinden biri. Nitekim yakın tarihli bir araştırma, şirketlerin %56’sının YZ uygulamalarında yetersiz veya kalitesiz veriyi önemli bir engel olarak gördüğünü ortaya koymuştur. Aynı zamanda saha incelemeleri, büyük firmaların dahi dağınık, tutarsız veya yinelenen verilerle boğuştuğunu ve “dağınık verinin, iyi yapay zekayı öldürdüğünü” göstermektedir. Kısacası, kaliteli ve merkezi veriye (SSoT - Single Source of Truth) yatırım yapmayan şirketler, yapay zekadan “beklenen sihri” göremeyebilirler.


  • Araç Odaklılık ve Hedef Belirsizliği: 

YZ alanında başarı hikâyelerinin yayılmasıyla birlikte, bazı şirketler de popüler bir YZ aracını hemen satın alıp kullanmanın kendilerini ileri taşıyacağını varsayıyor. Örneğin internette okudukları bir vakadan etkilenip Şu aracı biz de alalım, tüm işlerimizi YZ yapsın gibi bir yaklaşım benimsiyorlar. Oysa uzmanlar, böyle rastgele bir araç kullanımının faydadan çok zarar getirebileceğini belirtiyor. Öncelikle şirketin net bir hedef tanımına ihtiyacı var: YZ’den hangi iş problemini çözmesi veya hangi hedefe ulaşmayı desteklemesi bekleniyor? Bu netleşmeden sadece araç odaklı ilerlemek, projelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açabiliyor. İyi bir YZ stratejisi, küçük pilot projelerle başlayıp başarı elde edildikçe kademeli olarak ölçeği büyütmeyi gerektirir. Yani “önce küçük başlayalım, öğrenelim ve sonra genişletelim” yaklaşımı en sağlıklı olanıdır. Hedefi belirsiz bir biçimde sadece YZ kullanmış olmak için kullanmak ise, kaynak israfı ve hayal kırıklığı riskini beraberinde getirir.


Yukarıdaki yanılgılar, özünde strateji eksikliğini işaret etmektedir. Yapay zeka bir amaç değil, hedeflere ulaşmak için bir araçtır. Şirketlerin YZ’ye dair gerçekçi bir farkındalık geliştirmesi, onu ne bir sihirli değnek ne de kendi kendine çalışacak otomatik bir kutu olarak görmekten kaçınması gerekiyor. Aksi halde, yanlış beklentilerle başlatılan YZ girişimleri başarısızlığa uğrayabilir veya beklenen değeri yaratmayabilir.


Fırsatlar ve Korkular: Yapay Zeka’nın İki Yüzü


Yapay Zeka, şirketler için hem büyük fırsatlar hem de belli endişeler barındıran çift yönlü bir olgudur. Doğru anlayıp yönetenler için rekabet avantajı sunarken, hazırlıksız yakalananlar için riskler doğurabilir.


Potansiyel Fırsatlar: 

Yapay zeka, iş dünyasında verimlilikten inovasyona pek çok alanda çığır açıyor. Doğru uygulandığında YZ, rutin ve zaman alan süreçleri otomasyona bağlayarak iş gücünün daha katma değerli işlere odaklanmasını sağlıyor. Örneğin, müşteri hizmetlerinde yapay zeka destekli sohbet botları 7/24 hizmet verip basit talepleri karşılayarak insan temsilcilerin daha karmaşık sorunlara odaklanmasına imkân tanıyor. Üretimde, yapay zeka destekli tahminsel bakım (predictive maintenance) uygulamaları sayesinde arıza ve duruş süreleri ciddi oranda azaltılabiliyor. Pazarlamada, YZ analizleri ile müşterilerin ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş öneriler sunulup satışlar artırılabiliyor. Dahası, yapay zeka tamamen yeni iş modelleri de ortaya çıkarma potansiyeline sahip.


Bazı şirketler YZ’nin gücünden yararlanarak yepyeni hizmet ve ürün modelleri geliştirmeye çalışıyor. Bu alanda öncü olan firmalar, şimdiden somut kazanımlar elde etmeye başladı bile. Boston Consulting Group (BCG) tarafından tanımlanan “Yapay Zeka lideri” şirketler, finansal performans açısından akranlarını geride bırakıyor: Son üç yılda bu liderler, diğerlerine kıyasla 1,5 kat daha yüksek gelir artışı ve 1,6 kat daha fazla hisse değeri artışı yakaladılar.


Yine bu şirketler inovasyonda da önde gidiyor; daha fazla patent başvurusu yapıyor ve çalışan memnuniyetinde üstünlük sağlıyorlar. Makro ölçekte bakıldığında da Yapay Zeka’nın yaratacağı ekonomik değer muazzam boyutlarda: Küresel bir analiz, 2030 yılına kadar YZ’nin dünya ekonomisine %14’lük (15,7 trilyon $) bir katkı yapabileceğini öngörüyor. Kısacası, yapay zekayı etkin ve akıllıca kullanan şirketler için büyük fırsat pencereleri açılmış durumda.


Haklı Endişeler: 

Fırsatlarla birlikte, YZ’nin şirketler nezdinde bazı endişeler ve zorluklar doğurduğu da bir gerçek. Birincil endişe, hazırlık düzeyi ile ilgilidir: Biz buna ne kadar hazırız? İnsan kaynağımız yeterli mi? Verilerimiz uygun mu? soruları hemen her yöneticinin aklından geçmektedir. Gerçekten de, bir şirketin YZ’den tam verim alabilmesi için sadece teknolojiye değil, insan ve veri altyapısına da yatırım yapması gerekir. Nitekim Gartner’ın bir araştırması, şirketlerin %56’sının YZ uygulamalarında yeterli yetkinlikte insan kaynağı bulamamasını önemli bir engel olarak gördüğünü ortaya koymuştur. Yani teknik uzmanlar, veri bilimciler ve YZ konusunda bilgili çalışanlar bulmak veya mevcut ekibi bu alanlarda eğitmek kritik bir ihtiyaçtır.



Benzer şekilde, çoğu şirketin veri altyapısı YZ’ye hazır olmayabilir – veriler dağınık sistemlerde tutuluyor, temizlenip standartlaştırılmamış veya güvenlik-endişeleri var olabilir. Bu konular çözülmeden YZ projelerine girişmek, beklenen faydayı engelleyebilir.



Bir diğer endişe konusu, YZ’nin sonuçlarına güven ve etik meseledir: Örneğin, YZ modellerinin kararlarının şeffaf olmaması veya önyargılı sonuçlar üretmesi riski yöneticileri düşündürüyor. Regülasyonlara uyum, veri gizliliği ve güvenlik de YZ projelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar. Tüm bu nedenlerle, şirketlerin önemli bir kısmı YZ’ye yatırım yaparken temkinli davranmakta ve ölçüp biçerek adım atmaya çalışmaktadır.


BCG’nin 2024 YZ araştırması, şirketlerin sadece %26’sının YZ’yi tam kapasiteyle değer üretecek şekilde ölçeklendirebildiğini, geri kalan %74’ün ise halen deneme-yanılma ve sınırlı değerde projeler aşamasında olduğunu göstermiştir. Yani çoğunluk için YZ’den somut değer yaratma yolculuğu hala başlangıç evresindedir. Bu da yöneticilerin YZ’ye yüksek beklenti kadar temkinle yaklaşmasına yol açıyor: Yanlış adımların maliyeti yüksek olabilir, ancak doğru stratejiyle hareket edilmezse de rekabette geri kalma riski bulunuyor.


Yapay zeka iki ucu keskin bıçak gibidir: Bir tarafında operasyonel mükemmellik, yenilikçilik ve büyüme fırsatları varken, diğer tarafında hazırlıksız yakalananlar için hayal kırıklıkları ve riskler vardır. Mühim olan, fırsatları maksimale çıkarırken riskleri asgariye indirecek bir bilinç ve planla hareket etmektir.


Başarılı Bir Yapay Zekâ Stratejisinin Anahtarları


Yapay zekadan en iyi şekilde faydalanmak, onu kurumsal stratejiye uygun ve bilinçli biçimde entegre etmeye bağlıdır. Pasif kalmayıp akıllıca kovalayan (yani YZ’yi fırsatları gözeterek proaktif şekilde takip eden) şirketler bu yarışta öne geçecektir.

Peki başarılı bir yapay zeka stratejisi nasıl oluşturulur? Aşağıdaki temel prensipler yol gösterici olabilir:


Vizyoner ve Akıllı Yaklaşım: 

YZ konusunda ne tamamen tutucu olup geride kalmak ne de plansız şekilde balıklama atlamak doğru değil. Bence akıllıca kovalayan kazanacak ifadesindeki gibi, burada önemli olan gelişmeleri proaktif fakat bilinçli bir gözle takip etmektir.

Şirketlerin üst yönetimleri YZ’yi stratejik gündemlerinin üst sıralarına koymalı, teknolojiyi yakından izleyip işlerine nasıl değer katacağını belirlemelidir. Örneğin, 2023’te bir anda patlama yapan üretken YZ modelleri (ChatGPT, DALL-E vb.), iki ay içinde milyonlarca kullanıcıya ulaştı ve hızlı davranan şirketler bu modelleri iş akışlarına entegre ederek rakiplerine karşı avantaj sağladı. Büyük kurumlar da bu konuda atakta. Vizyoner bir duruş ve fırsatları erken görüp değerlendirme becerisi, YZ çağında şirketlerin en büyük kozlarından biri olacaktır.


Hızlı Takip ve Adaptasyon: 

Teknolojik gelişmeler son derece hızlanmış durumda. YZ alanında her yıl yeni modeller, yeni yaklaşımlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla şirketlerin bu değişime ayak uyduracak bir çeviklikte olması gerekiyor. “Teknolojik gelişmeleri çok hızlı takip etmek gerekir” ifadesinin altını doldurmak adına şirketler, YZ konusundaki yenilikleri izlemek için ekipler kurabilir, pilot uygulamaları rakiplerden önce deneyebilirler. Burada hız tek başına yeterli değil; aynı zamanda doğru adaptasyon da önemli. Yani yeni bir YZ aracını körü körüne almak yerine, onu şirket süreçlerine nasıl entegre edeceklerini, çalışanların nasıl kullanacağını planlamalılar. Örneğin Microsoft’un ofis yazılımlarına entegre ettiği Copilot yapay zekâ özelliği veya Google’ın iş uygulamalarına entegre ettiği YZ çözümleri, bu şirketlere hızlı hareket ettikleri için piyasa avantajı sağladı. Unutulmamalı ki YZ alanındaki fırsatları rakiplerinden önce yakalayanlar pazarda liderliği ele geçirecektir.


İnsan Kaynağının ve Yetkinliklerin Geliştirilmesi: 

YZ ne kadar ileri olursa olsun, onu geliştirecek, eğitecek ve doğru kullanacak olanlar insanlardır. Bu nedenle, başarılı bir YZ stratejisinin kilit noktası insan kaynağına yatırım yapmaktır. Şirketlerin mevcut çalışanlarını YZ konusunda eğitmeleri, veri bilimi, makine öğrenmesi gibi alanlarda yetenek geliştirmeleri gerekiyor. Ayrıca dışarıdan uzman istihdamı da stratejinin parçası olabilir. Örneğin bir yapay zekâ etik uzmanı veya bir veri mühendisi kadroya katılarak projelerin sağlıklı ilerlemesi sağlanabilir.

BCG’nin araştırması, YZ’de öne çıkan lider şirketlerin kaynak dağılımlarında %70 gibi büyük bir payı insan ve süreç geliştirmeye ayırdığını gösteriyor. (sadece %10 algoritmalara, %20 teknoloji ve verilere karşılık) Bu, başarılı şirketlerin “önce insan” prensibiyle hareket ettiğini ortaya koyuyor. Çalışanların YZ konusunda bilinçlenmesi, benimsemesi ve birlikte çalışabilir hale gelmesi için düzenli eğitim programları, iç iletişim kampanyaları ve yenilikçi bir kültür oluşturmak şart. İnsan kaynağı hazır olmayan bir şirkette, en iyi YZ teknolojisi bile beklenen etkiyi yaratmayacaktır.


Küçük Adımlarla Başlayıp Ölçeklendirme: 

Yapay zeka entegrasyonu bir anda devasa dönüşümler yapmayı değil, pilot projelerle öğrenme yolunu gerektirir. Başarılı şirketler, YZ’yi önce sınırlı bir kapsamda dener, sonuç alırsa bunu diğer birimlere yayar. Örneğin öncelikle müşteri hizmetlerinin bir parçasında bir sohbet bot pilotu uygulayıp, memnuniyet ve verimlilik artışı sağlanırsa bunu diğer müşteri hizmetleri süreçlerine genişletmek mantıklıdır. Bu kademeli yaklaşım, hem şirketin deneyim kazanmasını hem de çalışanların adapte olmasını kolaylaştırır. Ayrıca küçük projelerde başarısız olunsa bile öğrenme fırsatı yaratır ve büyük bir kayıp yaşamadan strateji güncellenebilir. Araştırmalar, YZ’de ileri seviyedeki lider şirketlerin daha seçici davrandığını ve ortalamadan yarı yarıya daha az sayıda fırsat projesine odaklandığını gösteriyor – ancak kritik fark, bu odaklandıkları projeleri yaygınlaştırmada çok daha başarılı olmaları. Yani “az ama öz” diyebileceğimiz bu yaklaşım sayesinde, diğer şirketlerin belki onlarca denemede elde edemediği yaygın kullanımı, liderler birkaç güçlü projeyle başarabiliyor. Bu nedenle, net bir hedef belirleyip küçük adımlarla başlamak, elde edilen başarıları ölçeklendirmek ve diğer departmanlara yaymak en iyi yol olarak öne çıkıyor.


Yönetim Desteği ve Veri Stratejisi: 

YZ’nin şirket stratejisine başarıyla yerleşebilmesi için en tepeden desteklenmesi ve kapsamlı bir veri stratejisi ile beslenmesi gerekir. Üst düzey yöneticilerin YZ projelerini sahiplenmesi, organizasyon içinde bir YZ vizyonu oluşturulması kritik başarı faktörlerindendir. Ayrıca YZ’nin yakıtı olan veriyi etkin kullanmak için veri yönetişimi, veri güvenliği ve gizlilik gibi konular önden planlanmalıdır.


Şirket içinde veriler ne kadar tekilleştirilmiş, temiz ve erişilebilir olursa YZ uygulamaları da o kadar başarılı olacaktır. “Veri ambarı” oluşturma, bulut bilişim altyapısına geçiş, gerekli durumlarda anonimleştirme ve yasal uyumluluk süreçleri, YZ stratejisinin ayrılmaz parçalarıdır. Yönetimin bu alanlara yatırım yapması ve gerekli kültürel dönüşümü desteklemesi, YZ’nin şirket geneline nüfuz etmesini sağlayacaktır.

Yukarıdaki noktalar, başarılı bir YZ stratejisi için yol haritası niteliğindedir. Özetle; akıllı, hızlı, insan odaklı, aşamalı ve desteklenen bir yaklaşım, yapay zekanın gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için gereklidir.


Özetle


Yapay zeka, bu yüzyılın iş dünyasındaki en belirleyici güçlerinden biri haline gelmiştir. Gerek bireysel kullanımda gerek kurumsal alanda YZ’nin etkileri şimdiden hissediliyor ve önümüzdeki yıllarda bunun katlanarak artacağı öngörülüyor. Böyle bir dönemde, şirketlerin YZ’ye karşı takınacağı tavır gelecekteki başarılarını doğrudan etkileyecektir. YZ’yi bir sis perdesi arkasındaki büyü gibi görmek yerine, onun güçlü ve zayıf yanlarını anlayan, stratejik bakış açısıyla yaklaşan şirketler rekabette bir adım öne çıkacaklardır. Bu da ancak sağlam bir hazırlık, eğitimli insan kaynağı, doğru veri altyapısı ve üst yönetimin vizyoner desteği ile mümkün olacaktır.


Sonuç olarak, yapay zekâ ne bir sihirli değnek ne de göz ardı edilebilecek bir trend değil, tam tersine akıllı ellerde mucizeler yaratabilecek bir araçtır. Onu akıllıca kovalayan, yani bilinçli bir cesaret ve stratejiyle peşine düşen şirketler, YZ’nin sunduğu fırsatlardan maksimum düzeyde faydalanarak geleceğin kazananları olacaktır.


Diğer yandan, gerekli farkındalığı ve dönüşümü sağlayamayanlar için ise yapay zekâ çağında geride kalma riski söz konusudur. Teknoloji vizyonerlerinin de ifade ettiği üzere, YZ’nin etkisi elektrik veya ateş kadar dönüştürücüyse bu dönüşüme ayak uydurmak bir tercih değil zorunluluktur. Her bir şirket, kendi YZ yolculuğunu bugünden planlamalı; küçük de olsa bir adım atarak öğrenmeye başlamalıdır. Unutmayalım, yapay zekâ insan faktörüyle birleştiğinde anlam kazanır ve onu en iyi kullananlar, yarının iş dünyasında yön verenler olacaktır.


Kaynaklar:

  1. Pichai, S. (2018). “AI is probably the most important thing humanity has ever worked on... more profound than electricity or fire.” – World Economic Forum, Davos weforum.org

  2. DemandSage (2025). ChatGPT Statistics – Daily & Monthly Active Users – ChatGPT’nin günlük 1+ milyar sorgu işlemesi ve kullanıcı istatistikleri demandsage.com

  3. Exploding Topics (2023). ChatGPT’s Initial Growth – ChatGPT’nin 5 günde 1 milyon kullanıcıya ulaşması (Instagram: 2,5 ay, Netflix: 3,5 yıl) explodingtopics.com

  4. Exploding Topics (2023). ChatGPT User Demographics – ChatGPT kullanıcılarının %64 erkek, %36 kadın; ~%45’inin 25 yaş altı olduğu istatistiği explodingtopics.com

  5. Exploding Topics (2025). How Many Companies Use AI? – McKinsey verilerine dayanan şirketlerde YZ kullanım oranları (2017: %20 → 2025: %78) explodingtopics.com

  6. Exploding Topics (2025). How Many Companies Use AI? – YZ benimseme oranlarındaki eğilim (2020-2022 duraklama, 2023’te generatif YZ ile hızlı artış) explodingtopics.com

  7. Aividens (2023). Artificial intelligence in business – what’s stopping you? – “AI’yi sihirli bir çözümmüş gibi görmek yanıltıcı ve tehlikelidir.” vurgusuaividens.com

  8. Bizom (2025). Bad Data is Killing AI – Hindistan pazarından örnekle %56 şirketin veri kalitesini YZ’de bariyer görmesibizom.com

  9. Bizom (2025). Bad Data is Killing AI – Şirketlerde dağınık/kötü verinin YZ ROI’sini düşürdüğüne dair saha gözlemibizom.com

  10. VSoft Consulting (2022). Top Reasons Why AI Projects Fail – Hedefi net olmayan YZ projelerinin başarısız olacağı ve stratejik yaklaşım gerektiği uyarısı blog.vsoftconsulting.com

  11. BCG (2024). AI Adoption in 2024 – Şirketlerin sadece %26’sının YZ’den anlamlı değer elde edecek olgunluğa eriştiği, %74’ünün ise ölçekleme zorluğu yaşadığı bulgusu bcg.combcg.com

  12. BCG (2024). Where’s the Value in AI? – YZ lideri şirketlerin 1,5x gelir artışı, 1,6x hisse değeri artışı gibi üstün finansal performans gösterdiği istatistiği bcg.com

  13. PwC Raporu (2017). Sizing the Prize – 2030’da YZ’nin global ekonomiye katkısının $15,7 trilyon (~%14 GDP) olacağı öngörüsü weforum.org

  14. Gartner Araştırması (2020). – Şirketlerin %56’sında YZ için yetkin insan kaynağı eksikliğinin önemli bir engel olarak raporlandığı bulgusu blog.vsoftconsulting.com

  15. BCG (2024). AI Leaders vs. Laggards – YZ liderlerinin kaynak ayırma yaklaşımı (%70 insan & süreç, %20 teknoloji & veri, %10 algoritma) ve az sayıda projeye odaklanıp yüksek ROI elde etmeleri bcg.combcg.com

  16. CIO.com (2024). CIOs to spend ambitiously on AI – Büyük kurumlardan Marsh McLennan’ın ~40 generative AI uygulamasını devreye aldığı ve benzer şekilde lider şirketlerin YZ’yi hızla benimsediği örneği cio.com


EDT Center olarak, kurumlara dijital dönüşüm yolculuklarında rehberlik ediyor, verimliliği artıran ve rekabet avantajı sağlayan çözümler sunuyoruz.

Sunduğumuz Hizmetler:

🔹 Süreç Analizi ve Verimlilik Artışı

İş süreçlerinizi uçtan uca analiz ediyor, darboğazları belirliyor ve sürdürülebilir iyileştirme önerileri geliştiriyoruz.

🔹 Dijital Dönüşüm Stratejisi ve Yol Haritası

Şirketinizin mevcut dijital olgunluk düzeyini ölçüyor, ihtiyaçlarınıza özel bir dijital dönüşüm planı oluşturuyoruz.

🔹 Yapay Zeka Uygulamaları ve Hazırlık Değerlendirmesi

Yapay zeka çözümlerine ne kadar hazır olduğunuzu belirliyor, değer yaratacak alanları önceliklendiriyoruz.

🔹 Uygun Teknoloji Çözümü ve Sağlayıcı Belirleme

RFx seviyelerinde ihtiyaçlarını belirleyerek, çevrim içi portal (IT-Matchmaker) üzerinde tekliflendirme ile çözüm ve sağlayıcı seçiminizi hızlı ve güvenilir bir hale getiriyoruz. 

🔹 Kurumsal Eğitim ve Farkındalık Programları

Tüm kademelerde dijital okuryazarlığı artıran, değişime uyum sağlayan, ilham veren eğitimler sunuyoruz.

🔹 Proje Yönetimi ve Uygulama Desteği

Tanımlanan dönüşüm projelerinde uygulama, değişim yönetimi ve ölçümleme adımlarında yanınızda yer alıyoruz.


Bugün, geleceğe yatırım yapmanın tam zamanı. Dilerseniz kısa bir ön görüşme planlayarak şirketinize özel potansiyel alanları birlikte değerlendirebiliriz.

Yorumlar


EDT CENTER 
EĞİTİM ve DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

İçerenköy Mh. Topçu İbrahim Sk. No:8 -10 D / 5 34752 Ataşehir – İstanbul

contact@edtcenter.com

+90 541 946 5000

bottom of page